15 Ekim 2007 Pazartesi

Bilgi Çağında Bilginin ve Bilgi Yönetiminin Önemi

İnsanoğlu; endüstri çağından sonra bilgi çağına geçiş sürecini yaşamakta şu an. Bu süreç henüz tam olarak tamamlanmış değil. Şirketlerin bu yeni çağa ayak uydurabilmeleri bilişim teknolojilerini kullanmalarıyla orantılıdır, yani bilişim teknolojileri bu çağa geçmek ve ona uyum sağlayabilmek için kaçınılmaz bir şarttır.

Bilişim teknolojilerinin gelişmesi bilginin önemini de arttırdı. Bilgi artık şirketlerin en önemli sermayeleri arasında yer almaktadır. Bir taraftan her gün inanılmaz boyutlarda artan bilgi birikimi (belgeler, elektronik postalar, bloglar vs.), öbür taraftan o bilgileri eleyip gerekli olan verilere zamanında ulaşabilme sorunu.

Bir şirket için bilgilere ulaşıp onları değerlendirmek ve kullanmak artık stratejik başarı unsurudur. Düşünün, artık bir haber saniyeler içinde dünyanın bir ucundan öbür ucuna ulaşabilmekte. Bunun için bazı sektörlerde bir bilgiye geç ulaşmak büyük zararlara yol açabilir. Bir müşteri telefonda beklerken ona kısa bir süre içinde cevap verebilmek sizi rakiplerinizden ayıran bir nokta olabilir. Ya da stratejik bir karar verirken bunu önemli bir bilgiyi dikkate almadan yapmak şirketi bir felakete sürükleyebilir.

Burada bir de bilgiyi kavram olarak açığa kavuşturmak lazım; üç aşama olarak bakabiliriz: Veri - Anlam - Bilgi.
Veri ilk aşamadır, örneğin rakamlar ve harfler, '29' gibi.
Anlam; bu veriye ilave olarak gelir, mesela 'Ekim', 'Derece', 'Kilo' gibi..
Bunları bir araya getirince, tecrübelerimize, eğitimimize göre bir bilgi geçer elimize. Örneğin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramıdır, 29 Derece olduğu zaman dışarıda kısa kollu gezebiliriz gibi..
Biz burada bilgiden bahsettiğimizde bu üçüncü aşamada olan kavramdan bahsediyoruz, yani verilere anlam verilerek ulaşılan bilgiden.

Bilgi çağı ve bilişim teknolojilerinin bir sonucu olarak 'Bilgi Yönetimi' ve 'Bilgi Yönetim Sistemleri' kavramları daha büyük bir önem kazanmış bulunmakta. Yukarıdaki veri-anlam-bilgi üçlüsünü dikkate alarak, bu tarz sistemler sadece verileri toplayıp düzenlemek için değil de; bilgiyi en iyi şekilde değerlendirmek için kullanılmalıdır. Yani örnek olarak sadece dosyaları bir araya toplamak yeterli olmayacaktır, bunların içeriği hakkında da bilgi olması lazım. Ve bu bilgilere ulaşmak kısa zaman içinde gerçekleşebilmelidir. Bir şirket ancak bu noktaya varabilirse rakiplerine karşı önemli bir avantaj elde etmiş olacaktır.

Şirket içinde bilgiyi yönetip onu değerlendirmek için sadece bir bilgi yönetim sistemi kurmak yeterli değildir. Bilgi çağında başarılı olacak şirketin kültürü de farklıdır. Bu tarz şirketlerde şirket yönetimi bilgi paylaşımını örnek olarak yaşar, çalışanlarını bilgi edinmeye ve paylaşımına teşvik eder, bilgi paylaşımını sağlayacak ortam hazırlar. Örneğin yönetim çalışanlarını açık olarak şirketin hedefleri hakkında bilgilendirir, çalışanlarının hata yapmalarını da mümkün kılar, çünkü hata yapmaktan korkan insan kendini kolay kolay geliştiremez.

Sonuç olarak; bilgi çağında rakiplerine karşı avantaj elde etmek isteyen şirketlerin elinde bulundurdukları bilgiyi en verimli şekilde kullanabilmeleri gerekir. Bunu sağlayabilmek için üç unsurun bulunması lazım: bilgi edinme ve paylaşımı kültürünü yaşayan bir yönetim, bilgilerini paylaşan çalışanlar ve de bilgiyi yönetebilecek teknik altyapı.


http://www.emakale.com/articles/111/1/Bilgi-AaAAnda-Bilginin-ve-Bilgi-YAnetiminin-Anemi/Sayfa1.html

Hiç yorum yok: